Merhaba sevgili yogiler,
Bugün sizlerle, yoga pratiğimde özel bir yere sahip olan el kol dengeleri üzerine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu pozlar, bize ayaklarımız üzerinde durmanın ötesine geçmeyi, yani sıradanlığın ötesine adım atmayı öğretir.
El kol dengelerini çok severim çünkü bu duruşlar, hepimizin içinde var olan inanılmaz potansiyeli ve gücü keşfetme fırsatı sunar. El kol dengeleri, konfor alanından çıkmayı, özgürlüğü ve cesareti deneyimleme şansı verir. Kendi tatlı sınırlarımızı bilerek, zarar vermeden, anın tadını çıkarma ve eğlenme fırsatı sunar. Bu duruşlar bazen düşmemize, ardından yeniden kalkmamıza neden olur; burada bir efor ve gerçeklik vardır, yeniden ayağa kalkmak, farklı bir tecrübeyle hayata tutunmak gibi…
Bu duruşlar arasında, eğer bir asana seçecek olsaydım, bu kesinlikle Bakasana (Karga Pozu ya da Turna Pozu) olurdu. Bakasana, dengenizi sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da geliştirir. Uzun zaman boyunca bu poz üzerinde çalıştım, sağlam ve güvenli bir şekilde yapabilmek için pratik yaptım; ama kendimi zorlamadan, akışa bırakarak. Pratik yapmaktan, denemekten vazgeçmedim. Bakasana, bize cesaretimizi keşfetme ve kendi iç gücümüzle yüzleşme fırsatı tanır. Bu poz, sadece kollar üzerinde dengede kalmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel olarak odaklanmayı ve anı yaşamayı gerektirir.
Hayat, denge üzerine kuruludur.
Biz de yoga matımızda her seferinde bu dengeleri araştırırız. El kol dengeleri, hayatın ta kendisi gibidir; bazen düşeriz, ama her seferinde daha güçlü kalkmayı öğreniriz.
Bu pozlar bize, esnek olmanın, adapte olmanın ve sürekli bir değişim içinde olduğumuzun güzel bir hatırlatıcısıdır.
“Denge, mükemmel durgunluk değil, hareket halindeki uyumdur.” - S. Pavese
El kol dengeleri üzerine çalışmak, hayatın dinamik dengesini yoga pratiği üzerinden deneyimlememizi sağlar.
Bu yüzden, denge arayışınızda kendinize nazik ve sabırlı olun. Her pratik, sizin kendinizle olan dansınızdır.
Sevgilerimle,
Işıl – Lemon Tree Yogi